Türkiye’de Meyve ve Sebze Ürünlerinde Küresel Değer Zinciri ve Süreçler
Hazırlayan: Salih GÖKKÜR1, Zerrin ÇELİK2
1Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü/ salih.gokkur@tarim.gov.tr (Sorumlu Yazar)
2Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü
Yaş meyve sebze sektörü tarımsal ürünler sektöründe önemli bir alt sektördür. Meyve ve sebzeler ve bunlardan elde edilen ürünlerin bileşimini nitelik ve nicelik olarak kesin değer ve sınırlarla belirleyip tanımlamak çok zordur. Meyve ve sebzelerin bileşimi daima aynı değildir. Meyve ve sebzelerin aynı çeşitlerinde dahi görülen bu bileşim farklılığı ürünün yetiştirildiği yörenin çevresel koşulları, özellikle toprak niteliği, yetiştirme tekniği ve kültürel önlemler, olgunluk düzeyi, taşıma ve depolama gibi sayısız faktörlerden etkilenmektedir. Meyve ve sebzelerin bileşimi hasatla beraber değişmeye başlamaktadır. Bunların çeşitli ürünlere işlenmeleri sırasında da önemli değişiklikler olmakta ve genellikle besleyici öğelerin bazıları uygulanan koşullara bağlı olarak az veya çok kaybolmaktadır. Meyve ve sebzeler işlenirken, henüz hazırlık aşamasında, kabuk soyma, doğrama, yıkama vs. gibi ön işlemlerde dahi önemli ağırlık kayıplarına uğramakta ve buna eşdeğer düzeyde besin öğeleri kayıpları ortaya çıkmaktadır. Ancak özellikle mekanik işlemlerle beli-ren bu kayıplar, koşullara göre de farklılık göstermektedir (Yaralı, 2014). Bu işlemler kaliteyi olumsuz etkilemektedir.
Birçok gelişmekte olan ülkede olduğu gibi Türkiye’de de yaş meyve ve sebzelerin pazarlanmasında geleneksel pazarlama kanalları ağırlığını korumaktadır. Çeşitli araştırmalarda, modern perakende zincirinin toplam yaş meyve ve sebze satışlarındaki payının %5 olduğu tahmin edilmektedir (Codron vd., 2003; Alemdar, 2008). Kentleşme ve gelir artışı sonucu gelecekte perakende zincirlerinin yaş meyve ve sebze satışlarındaki paylarını arttırmaları beklenmektedir. Ancak bu artışın diğer gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi yavaş olacağı tahmin edilmektedir (Alemdar, 2008).
Türkiye’nin önde gelen yerli sermaye grupları çokuluslu şirketlerle ortaklıklara girerek et ve süt ürünleri, gıda paketlemesi, işlenmiş ve dondurulmuş sebze ve meyve, gıda pazarlaması ve perakendeciliği gibi alanlarda etkinlik göstermeye başlamışlardır. Bu süreç içerisinde ulus ötesi şirketler, Türkiye’nin itibarlı birçok firmasını dağıtımcılar, tedarikçiler, müşteriler ve markalarıyla birlikte satın alarak gelişmekte olan ülke pazarına nispeten risksiz giriş yapmışlardır. Ortak girişimlerde yerli firmalar, bu şirketlerin entelektüel sermayelerinden teknoloji, Ar-Ge çalışmaları ve yeni ürün yaratma deneyimlerinden yararlanmaktadırlar. Farklı sosyo-ekonomik gruplara yönelik ürünler, pazardaki mevcut bölümlenmeyi derinleştirmektedir (Yenal, 1999; Alemdar, 2008).
Standart bir Meyve ve Sebze Ürünlerinde Küresel Değer Zinciri aşağıdaki süreçleri içermelidir.
Ar-Ge Çalışmaları (Teknoloji Geliştirme) ve Çiftçi Eğitimleri Süreci
İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine dayanıklı, verimli, kaliteli, raf ömrü uzun erkenci ya da geçici çeşitler ile farklı özelliklere sahip yeni ürün geliştirme ve tüm bu yenilikleri çiftçilere ulaştıracak eğitim ve yayım çalışmalarının yapılması.
Çiftçinin Yatırım Yapacağı Alana ve Yetiştireceği Ürüne Karar Verme Süreci
Havza Bazlı Üretimi Destekleme Projesiyle, belirlenen stratejik ürünlere verilecek olan teşviklerin çiftçinin karar verme sürecine olumlu katkıları olacaktır. Ancak çiftçiye yetiştireceği ürünün elinde kalmayacağının garantisi verilirse, bu sürecin diğer tarım ürünlerindeki fiyat dalgalanmalarının azalmasına etkileri az da olsa görülecektir.
Tüketicinin ve Üreticinin Ürün Tedarik Taahhüdü (Tedarik Faaliyetleri – Giren Lojistik İşlemler)
İşletme Yönetim Altyapısı ve İnsan Kaynakları Yönetimi:
– İşletmenin Altyapısı: Stratejik planı, arazi varlığı, arazi kiralama, arazi yeri, toprak özellikleri, ekipmanları, sulama suyu kalitesi, finansal durumu, idari işleri
– Finansal Durum: Çeşitli ham madde, girdi, ekipmanlar ve avansların temini süreçleri; ham madde (tohum, fidan, gübre, su gibi) üretim maliyetleri, ambalaj maliyetleri v.b. maliyetlerin karşılanması için, çiftçiye sağlanacak girdiler, avanslar, düşük faizli kredi desteğinin sağlanması, çeşitli kurum ve kuruluşlar aracılığıyla tanıtım ve desteklerin yapılması.
– İnsan Kaynakları Yönetimi: İşgücü temininin sağlanması, çalışanların eğitim süreci, işletme sahibinin ve işletme çalışanlarının işine bağlılığı, ilgisi, sevgisi.
Üretim, Depolama, Dağıtım, Pazarlama ve Satış Süreçleri
– Üretim: Ürün Cinsi, Kalite Özellikleri, Üretim Miktarı, Hasat ve Teslim, Fiyat, Ödeme Zamanı, Hasat Sonrası Soğutma, Ulaşım ve Pazarlama, Dağıtım, Depolama (Lisanslı Depoculuğun Yaygınlaştırılması), Paketleme, İşleme (Çıkan Lojistik İşlemler)
– Depolama: Meyve ve sebze ürünlerinde, ürüne zarar vermeden özen göstererek yapılan hasat, depolama performansını olumlu etkiler. Aksi durumda depolama sırasında hastalıklar görülmeye başlayabilir. Bu da kaliteyi ve pazarlanabilir ürün miktarını olumsuz etkiler. Her ürünün depolama amacı, koşulları ve raf ömrü farklıdır. Bazı ürünler hasat sonrası tüketim için uygun olmayabilir. Bunun için daha önceden belirlenmiş sıcaklık, nem ve uygun hava hareketi koşullarında bekletilerek yumuşamaya bırakılarak tüketime hazır hale gelebilirler. Bazı ürünlerin hasadı zamanında, bazı ürünlerin ise (özellikle pazara ulaşım süresi uzun ve raf ömrü kısa olan ürünlerde) zamanından önce yapılarak, ürünün olgunlaşması depolama ve pazara ulaşma sürecinin bitimiyle tamamlanır. Depolamada dünyadaki yeni teknolojilerin ülkemizde uygulanabilirliği araştırılmalıdır. Lisanslı depoculuğun yaygınlaştırılma-sına yönelik farkındalık programları hazırlanmalıdır.
– Pazarlama ve Satış: E-ticaret, ürünlerin farklı özelliklerinin doğru markalaşmayla sunulması ve küresel piyasalarda sürdürülebilir talebin oluşturulması (ihracat, ithalat), internet odaklı pazarlama sistemlerinin (e-ticaret) geliştirilmesi.
Üretilen Fazla Tarım Ürünlerinin Değerlendirilmesi
Yoksullukla mücadele için kurulmuş fonlar, dernekler ve gıda bankaları gibi oluşumlar aracılığı ile değerlendirilmesi süreçlerini içermelidir.
Sonuçlar
Ar-Ge aşaması değer zincirinin ilk aşamalarından biri olmalıdır. Ürün çeşitliliği müşteri memnuniyetidir ve değer zincirinde Ar-Ge aşamasında yer almalıdır. Araştırma enstitüleri ve çiftçinin etkin iletişiminin, demonstrasyonlar ve çeşitli yayım faaliyetleri ile artırılması gerekmektedir. Bu yolla Ar-Ge faaliyetleri ve yenilikler çiftçilere daha çabuk ulaştırılabilecektir.
En değerli şey emektir. Emeğin değeri düştükçe, küresel refahta yükselme gerçekleşemez. Emeğe ödenen ücretin azalması, zincirin sonunu yani başarısızlığı beraberinde getirir. Küresel değer zinciri işletmelerin rekabet güçlerini arttırarak, iç ve dış pazarlarda ürün çeşitlilikleriyle öne çıkmalarını sağlayabilir. Dünya nüfusu hızla artmaktadır ve iyi bir planlamayla her işletme müşteri bulabilir. Dünya tarımı birbirine bağımlıdır. İklim değişiklikleri nedeniyle verim azalmaları, hasat tarihlerindeki değişmeler düşünüldüğünde, gıdada “rekabet sisteminin”, “birliktelik sistemine” dönüşebilme potansiyeli vardır. Çiftçilerin üretim sözleşmeleriyle pazara erişiminin imkânsızlaştırılması üzerinde düşünülmesi gereken diğer önemli bir konudur.
Dünya arazi büyüklüğünün 5 katı toprak verimliliğine, Türkiye ise arazi büyüklüğünün 10 katı toprak verimliliğine sahiptir. Ülkemizde işletme büyüklükleri, küçük ve parçalı bir yapıya sahiptir. Bu durum üreticileri iç ve dış pazarlarda olumsuz bir şekilde etkilemektedir. İşletme büyüklükleri artarsa, ürünlerin maliyetleri düşer. Bu nedenle arazi toplulaştırması çalışmalarına entegre edilebilecek işletme büyüklüğünü ve toprak verimliliğini arttıracak çalışmaların yapılmasıyla, tarım arazilerine uygun ürün desenlerinin seçilmesiyle, modern sulama tekniklerinin kullanılmasıyla, maliyetlerin ve ürünlerin fiyatlarının düşmesine imkân sağlanabilir.
Ürünün değeri artarsa, tüketici memnuniyeti ve rekabet gücü de artacaktır. Bu değer kalitedir. Ayrıca ürünlerin farklı özelliklerinin daha iyi bir tanıtımla sunulması, pazarlarda tüm ürünlerin satılmasına hizmet edecektir. Küresel değer zinciri mükemmeliyet zinciri olarak planlanmalıdır. İşletmelerin sürdürülebilir rekabet gücünün arttırılması, kendini tanımasıyla mümkündür. Değer zinciri işletmelerinin faaliyetlerinin tümünü ve bu faaliyetlerin birbiri ile ilişkilerini, ürünlerinin kalitesini, işletmelerin rekabet gücünü kısacası, hasat öncesinden hasat sonrasına mümkün olabilen ve olabilecek tüm faaliyetleri içeren, çok yönlü, küresel olma özelliğini de içinde barındıran bir zincirdir. Değer zinciri müşterinin ve işletme sahibinin geleceğini güvence altına alacak şekilde planlanırsa, sürdürülebilir olabilir. Depolama verimliliğinde hasat sonrası çalışmaları önem kazanmaktadır. Ülkemizde soğuk hava depolarının sayılarının arttırılmasına ve lisanslı depoculuğun yaygınlaştırılmasına yönelik yapılan çalışmalar, çeşitli teşviklerle desteklenmelidir.
Ulusal pazarda zincirin son halkası yerli tüketicidir ve maalesef pek çok üründe iade şansı bulunmamaktadır. Uluslararası pazarda ise iade sistemi bulunmaktadır. İlaç ve gübre desteğinde aşırı tüketimi destekleyecek her algı, ihracatta kalıntı sorunu nedeniyle iadelerin artmasına neden olmaktadır ve olacaktır. Bu nedenle aşırı ilaç ve gübre kullanımının önüne geçecek çeşitli destekleme ve çiftçi eğitimlerinin yanında kalıntısız ürünlere özel olarak verilebilecek teşvikler gerek iç piyasada gerekse ihracatta yaşanan kalıntı sorununu çözmeye ve işletmelerin üretim maliyetlerini düşürmeye katkı sağlayabilir. Verilecek destekler, ilaç ve gübre desteği şeklinde değil, farklı isimlerle üreticiye verilmelidir. İlaç maliyetini düşürmek için organik tarımda kullanılan mücadele yöntemlerinden yararlanılabilir. Birçok tarım ürününde aşırı ilaç kullanımının nedeni, hastalık ya da zararlıların döngülerinin iyi bilinmemesi nedeniyle yanlış zamanda ilaç atılmasıdır.
Küresel rekabette tescil isimlerinde standardizasyonun yani birbirine benzeyen isimlendirmelerin zararlı etkileri göz ardı edilmemelidir. Ürünlere verilen coğrafi işaretler, ürüne marka değeri verir. Farklı özellikleri, kalitesi daha iyi tanıtılır ve bu sayede ürünün satış fiyatı yükseltilebilir. Doğru markalaşmayla dış görünüşünden dolayı az talep bulabileceği düşünülen bir ürün, pazarda yüksek talep görebilir. Reklam sektörü (İnternet odaklı dijital pazarlamayla) ve markalaşma, kalitenin (uzun raf ömrü, erkenci olması vb.) artırılmasıyla tarım ürünlerine olan talep artışı sağlanabilir. Ambalajlama teknolojisinin özellikle geri dönüşümlü ve doğal kaynaklara en az zarar veren ambalajların kullanımının ülke geneline yaygınlaştırılarak, ürünlerin marka değeri güçlendirilmelidir.
Meyve ve sebze ürünlerinde küresel değer zincirinde tüm faaliyetler önemlidir. Birincil ve destekleyici faaliyetler şeklinde ayrım yapmak, bazı önemli süreçleri gözden kaçırmamıza neden olabilir.
Kaynaklar
Alemdar T, 2008. Küresel Değer Zincirleri İçerisinde Türk Gıda Sektörünün Konumu, VIII. Ulusal Tarım Ekonomisi Kongresi, 25-26 Haziran 2008, 35-45, Bur-sa.
Codron JM, Bouhsina Z, Fort F, 2003. Supermarkets in Low Income Mediterranean Countries: Impacts on Horticulture Systems, Forum Euro-Mediterranéen d es Instituts Economiques Conférence Femise 2003. 4-6 December 2003, Marseille, Erişim Tarihi:01.10.2016, www.femise.org.
Çaşkurlu S, 2011. Küresel Gıda Krizi: Üçüncü Gıda Rejimi, Küresel Sermaye ve Gelişmekte Olan Ülkeler, Ekonomik Yaklaşım, Cilt:23, Özel Sayı, 161-194.
Ekşi A, Yurdakul O, Emiroğlu M, Güneş E, Atamer M, Topal E, Deveci O, Taşdöğen F, 2005. Gıda Sanayinde Yapısal Değişimler, Türkiye Ziraat Mühendisliği VI. Teknik Kongresi, Cilt:2, Milli Kütüphane, Ankara.
Erol EM, 2015. Küreselleşen Dünyada Tarım Ürünleri-nin Arz ve Değer Zincirleri Üzerine Bir Değerlendirme, AB Uzmanlık Tezi, T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlü-ğü.
FAO, 2009. The State of Agricultural Commodity Mar-kets High Food Prices and the Food Crisis Experiences and Lessons Learned. Erişim Tarihi:30.09.2016, http://www.fao.org/3/a-i0854e.pdf.
Porter ME, 1985. Competitive Advantage: Creating and Sustaining Superior Performance. 33-43, Free Press, New York.
South Center, 2008. Food and Energy Crisis: Time to Rethink Development Policy, Geneva.
Stewart TP, Norton SJ, Madanat JM, Stewart HE, 2008. The Global Food Crisis: Urgent Needs and Emerging Solutions. Sustainable Development Law and Policy, Vol.9, Issue 1. Fall 2008, Global Food & Agriculture, 31-35.
Yaralı E, 2014. Meyve ve Sebze Teknolojisi 1, Ders Notları, Erişim Tarihi: 25.09.2016, http://www.akademik.adu.edu.tr.
Yenal NZ, 1999. Food TNCs, Intellectual Property In-vestments and Post-Fordist Food Consumption: The Case of Unilever and Nestle in Turkey. International Journal of Sociology of Agriculture and Food, Vol. 8 (1999), 21-34.